Boğa, tarih boyunca birçok kültürde güç, dayanıklılık ve bereketin simgesi olarak derin anlamlar taşımıştır. Antik uygarlıkların hemen hepsinde boğa, doğanın güçlü yönlerini temsil eden kutsal bir hayvan olarak görülmüştür. Mezopotamya’da, Sümer ve Babil mitolojilerinde boğa, gökyüzü tanrılarıyla ilişkilendirilmiş ve çoğu zaman koruyucu bir figür olarak tapınım görmüştür.

Eski Mısır’da ise boğa, bereket ve yaşam enerjisinin sembolü olarak kabul edilmiştir. Özellikle Apis boğası, tanrılarla bağlantılı kutsal bir varlık sayılmıştır. Boğa figürünün bu kadim kökleri, Yunan mitolojisinde Minotaur efsanesiyle de devam eder. Minotaur, yarı insan yarı boğa olarak insanın içindeki vahşi ve güç dolu yönü simgeler.

Boğa, aynı zamanda dayanıklılık ve sabrın da sembolüdür. Bu sebeple tarih boyunca çiftçiler ve savaşçılar için umut ve güç kaynağı olmuştur. Günümüzde bile bu güçlü sembol, birçok sanat eserinde ve koleksiyonlarda karşımıza çıkar. Boğa figürü heykeli koleksiyonları, tarih ve kültürü yaşatmanın yanı sıra ev dekorasyonunda da özel bir yere sahiptir. Ayrıca biblo figürleri arasında yer alan bu eserler, doğal olarak hayvan figürleri kategorisinde değerlendirilmektedir.