Kartal, tarih boyunca yalnızca doğanın bir parçası değil, aynı zamanda bir güç, asalet ve otorite simgesi olarak kabul edilmiştir. Antik Mısır'da Horus’un gözüyle özdeşleştirilirken, Roma İmparatorluğu’nda kartal, lejyonların kutsal armasıydı ve imparatorluğun ihtişamını temsil ediyordu.
Çift başlı kartal ise Bizans’tan Selçuklulara, oradan Osmanlı’ya kadar birçok imparatorlukta egemenlik simgesi olarak benimsenmiş; Doğu ile Batı’nın aynı otorite altında birleşmesini temsil etmiştir.
Türk kültüründe kartal, özellikle Orta Asya mitolojilerinde güçlü ve koruyucu bir figür olarak öne çıkar. Kartalın yükseklerden uçan bakışı, liderliğin ve ilahi adaletin simgesi sayılmıştır.
Ahmegon’da yer alan kartal heykel figürü, bu güçlü tarihsel anlamları estetik bir tasarımla buluşturan özel bir eserdir. Hayvan figürleri koleksiyonunda sunulan bu figür, sembolizmiyle olduğu kadar duruşuyla da derin anlamlar taşır.
Leave a Comment