Oluklu, diğer adıyla tırtıklı Osmanlı kılıçları, Osmanlı savaş kültürünün en dikkat çekici ve mistik parçalarından biridir. Sadece savaşlarda kullanılan bir silah olmanın ötesinde, bu kılıçlar manevi anlamlar ve ritüeller ile de bağlantılıydı. Osmanlı padişahları ve üst düzey komutanlar, kılıçlarını taşırken onlara bir güç ve koruma simgesi gözüyle bakardı.

Bazı kaynaklara göre, kılıçların tırtıklı yapısı sadece fiziksel darbelerde etkili olmakla kalmaz; aynı zamanda düşmana karşı psikolojik bir üstünlük sağlardı. Ancak manevi açıdan da anlam taşıması, kılıcın sahibine adalet, cesaret ve sorumluluk gibi erdemleri hatırlatmasıyla ilgilidir. Oluklu kılıçlar, padişahın tahta çıkma törenlerinde veya önemli savaş öncesi ritüellerde kutsal bir sembol olarak kullanılmıştır.

Az bilinen bir bilgi olarak, bazı kılıç ustaları üretim sırasında dua ve kutsal metinler okur, kılıcın sahibine ruhsal güç kazandırıldığına inanırlardı. Bazı padişahlar, bu kılıçları yalnızca savaş alanında değil, resmî törenlerde ve devlet işlerinde de taşıyarak manevi otoritesini pekiştirirdi.